Hangi Diyetler Kilo Verdirir: Araştırma Sonuçları

Her yıl milyonlarca kişi kilo vermek için çeşitli diyetler uyguluyor fakat pek çok kişi bunu başaramıyor. Yeni bir araştırma, özellikle pre diyabetikler (gizli şekeri olanlar) ve diyabetikler için hangi diyetlerin daha fazla etkili olabileceğini belirlemede iki biyolojik göstergenin önemli rolü olduğunu ortaya çıkardı. Bu biyolojik göstergelerin kişilerin doğru diyetleri uygulamasına yardımcı olabileceği düşünülüyor.

Diyabet, dünyadaki en yaygın hasalıklardan biridir ve her 10 kişiden biri diyabetiktir. Uluslar arası Diyabet Federasyonu 2014 verilerine göre Türkiye’de diyabetik oranı %14.7’dir. Bir başka ifadeyle her 7 kişiden biri şeker hastasıdır.

Tip 2 diyabet en yaygın diyabet formudur ve vücutta insülin hormonu etkin şekilde kullanılamayarak yüksek kan şekeri düzeylerine neden olur.

Pre diyabette (gizli şekerde) ise kan şeker düzeyleri normalin üzerindedir fakat diyabet tanısının konması için gerekli olan düzeyin altındadır. Bu kişilerde tip 2 diyabetin gelişme olasılığı pre diyabet aşamasında olmayan kişilerden çok daha yüksektir. Pre diyabet görülme sıklığı diyabet görülme sıklığından tahmini 3 kat fazladır ve bu durumda Türkiye’de pre diyabetik nüfus ülke nüfusunun %40’ı civarındadır. Ne var ki gizli şekeri olan kişilerin çok azı durumlarının farkındadır.

Diyet ve Diyabet

Fazla kilolar, diyabet için olduğu kadar kalp hastalıkları ve kanserler de dahil olmak üzere pek çok hastalık için risk faktörüdür.

ABD Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezine göre gizli şekeri olan kişiler vücut ağırlıklarının %5-%7’sini vermeleri durumunda ve egzersiz düzeylerini arttırdıklarında diyabet riski %58 azalmaktadır.

Diyabet tanısı konmuş kişiler de diyet ve egzersiz ile kilo verdiklerinde kan şekeri düzeyleri düşürülebilir ve diğer hastalıklara yakalanma riskleri azalır.

Diyet kişiye özeldir ve herkes için uygun, standart bir diyet ne yazık ki bulunmamaktadır. Kişiler için hangi diyetin uygun olabileceğini belirlemek ise çok kolay olmamaktadır. Fakat bu yeni araştırmayı yürüten ekibe göre açlık kan şekeri ve insülin düzeyleri hangi diyetin kilo vermede en etkili olabileceğinin saptanmasında kullanılabilir.

Araştırma Bulguları

Amerikan Klinik Beslenme Dergisi’nde yayınlanan ve Danimarka Kopenhag Üniversitesi Beslenme Bölümü tarafında yürütülen çalışmada 1200 fazla kilolu kişinin açlık kan şekeri düzeyleri, açlık insülin düzeyleri ya da her iki göstergeye birlikte bakılarak hangi diyetin kilo vermede en etkili olabileceği belirlenmiştir.

Farklı diyet uygulamaları öncesinde kişilerin açlık kan şekeri ve insülin düzeyleri ölçümlenmiş, kişiler diyabetik, prediyabetik ve normoglisemik (kan şekeri normal) olarak sınıflandırılmıştır. Kişiler üzerinde 3 deney yapılmış ve bu deneylerde farklı glisemik yükü olan, farklı lif oranına sahip ve farklı tam tahıl içeren diyetler uygulanmıştır.

İlk deneyde kişilere düşük ya da yüksek glisemik yükü olan diyetler uygulanmıştır. 26 hafta sonunda yüksek glisemik yük diyeti uygulayan prediyabetikler, düşük glisemik yük diyeti uygulayan prediyabetiklere göre 5.88 kg daha fazla kilo almışlardır. Normoglisemik kişilerde bu fark 1.44 olmuştur.

Pre diyabeti olan kişilerde en etkili kilo verme diyetinin tam tahıllar, sebzeler ve meyvelerden zengin olduğu ortaya çıkmıştır.

Örneğin tam tahıllar, sebze ve meyve ağırlıklı “(yüksek lifli) yeni nordik diyeti” uygulayan prediyabetikler, kontrol diyeti grubundakilere (düşük lifli) kıyasla 26 haftanın sonunda ortalama 6.6 kg daha fazla kilo vermişlerdir. Normoglisemik kişilerde bu fark 2.20 kg olmuştur.

Tip 2 diyabeti olanlar için en fazla kilo verdiren diyetin ise bitkisel sağlıklı yağlar ve düşük karbonhidratlardan oluştuğu belirlenmiştir.

Örneğin, bitkisel yağlardan zengin ve düşük karbonhidrat içeren diyet uygulayan tip 2 diyabeti olan kişiler, düşük yağ ve yüksek karbonhidrat içeren diyeti uygulayan kişilere kıyasla 10 hafta sonunda ortalama 2.04 kg daha fazla kilo vermişlerdir. Normoglisemiklerde kilo farkı 0.43 kg olmuştur.

Katılımcıların açlık kan şekeri yanı sıra açlık insülin düzeyleri de analiz sonuçlarına eklendiğinde diyet ile kilo verme arasında tanımlanan ilişkinin daha da güçlendiği görülmüştür.

Araştırmacılara göre açlık kan şekeri ve açlık insülin düzeyleri kilo verme açısından önemli göstergeler olabilir ve kişiye özel diyet uygulamalarında kullanımı kilo verme süreçlerine katkı sağlayabilir.