Karaciğer yağlanmasının ana nedeni aşırı alkol tüketimi olarak düşünülür. Oysaki alkol dışı nedenlere bağlı olarak gelişen karaciğer yağlanması çok daha yaygındır. Gelişmiş ülkelerde yetişkin bireylerin en az %10’unda alkol dışı karaciğer yağlanması görülmektedir. Örneğin ABD toplumu üzerinde yapılan çalışmalar, neredeyse 1/3 yetişkinde alkol dışı karaciğer yağlanması olduğunu göstermektedir.
Karaciğer yağlanması sadece yağlanma boyutunda kaldığında hayati bir risk taşımamaktadır. Fakat zamanla, bu yağlanma iltihap oluşumuna ve karaciğer fonksiyonlarının bozulmasına neden olabilmekte, karaciğeri işlevsiz hale getirerek nakil ihtiyacı doğurabilmektedir.
Alkol Dışı Karaciğer Yağlanması Risk Faktörleri
Obez bireylerde ve tip 2 diyabet hastalarında sıklıkla rastlanır. Tip 2 diyabet hastalarının yarısında ve vücut kitle indeksi 35 ve üzeri olan obez bireylerin %90’ından fazlasında alkol dışı karaciğer yağlanması görülür.
İnsülin direnci ve metabolik sendrom, alkol dışı karaciğer yağlanmasının nedenleri arasındadır. İnsülin direnci, kan dolaşımında aşırı serbest yağ asidine ve karaciğerde yağ birikiminde artışa neden olur. Ayrıca, metabolik anormallikler karaciğeri yüksek miktarlarda yağ asitleri üretmek ve depolamak için teşvik eder. Alkol dışı karaciğer yağlanması olan insanların bir çoğunda metabolik sendrom belirtileri ortaya çıkmaktadır: kan şekeri seviyelerinin yükselmesi, yüksek kan basıncı, düşük HDL kolestrol seviyeleri, yüksek trigliserid düzeyleri ve bel çevresinde genişleme…
Alkol dışı karaciğer yağlanması için ilave risk faktörleri arasında polikistik over sendromu, uyku apnesi ve hipotiroidizm bulunmaktadır. Daha düşük risk faktörleri arasında ise ilaçlar, enfeksiyonlar, metabolizmayı etkileyen genetik bozukluklar ve hızlı kilo kaybı sayılmaktadır.
Alkol Dışı Karaciğer Yağlanması Teşhis Tedavisi
Genellikle hiçbir belirti vermez. Karaciğer enzimlerin ölçen kan tahlilleri ve sonrasında ultrason ile karaciğerin görüntülenmesi ile tanı konur.
Tedavisinde kullanılan, resmi kurumlardan onaylı bir ilaç bulunmamaktadır. Kilo verme, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktiviteyi arttırma üçlüsü ile tedavi edilir. Bu üçlü tedavi obezite, insülin direnci ve metabolik sendrom tedavisinde de kullanılmaktadır.
Kilo verme:
Orta düzeyde verilen kilo, durumun iyileşmesine anlamlı katkı yapmaktadır. Başlangıçtaki kilonun %10’u kadarını vermek hedeflenmelidir. Alkol dışı karaciğer yağlanmasında iyileşme derecesi verilen kilo miktarı ile doğru orantılıdır. Haftada 1.5 kg dan daha fazla kilo vermek, karaciğere daha fazla yağ asidi akışına, iltihabi durumun kötüleşmesine ve hastalığın ilerlemesine neden olabilmektedir.
Sağlıklı beslenme ve yaşam:
Alkol dışı karaciğer yağlanmasına özel bir diyet bulunmamakla birlikte genel sağlıklı beslenme ilkelerine uymak yeterlidir. Dar kapsamlı bir çalışmada Akdeniz diyetinin, kilo verilemese dahi insülin direnci ve karaciğer yağlanma düzeylerinde iyileşmeye neden olduğu belirlenmiştir.
Karaciğer yağlanmasına karşı aşağıdaki beslenme ve yaşam şekli önerilerinden yararlanabilirsiniz.
- Doktorunuzun önerisi dışında ilaç kullanmayın (bazıları tek başına ya da birlikte alındığında karaciğerinize hasar verebilir).
- Alkol tüketiminize dikkat edin. Eğer içecekseniz, tüketiminizi günde bir ya da en fazla iki kadeh ile sınırlayın.
- Alkol ile ilaçları birlikte kullanmamaya özen gösterin.
- Yağlı besinleri sınırlandırın.
- Dengeli beslenin. Her besin grubundan (süt, et, tahıl ve sebze-meyve) tüketirseniz ihtiyacınız olan besin öğelerini almış olursunuz. Öğün düzeninizi bozmadan her gün 3 ana öğün ve gerekiyorsa 1 ara öğün şeklinde beslenin.
- Kızartmalardan uzak durun. Kolesterol içeren besinleri kontrollü tüketin.
- Tuz tüketiminizi azaltın. Tuz yerine baharatlar gibi diğer lezzet vericilerle yemeğinizi tatlandırın.
- Lif alımınızı taze sebze ve meyve, tam tahıllı ürünler, esmer pirinç, kepekli makarna gibi besinleri tüketerek arttırın. Posa bakımından zengin bir diyet sağlıklı beslenmenin önemli bir parçasıdır.
- Tatlılar besinler ve şekerli içecekler gibi kalori ve yağ içeriği yüksek besinler yerine meyveleri tercih edin.
- İdeal kilonuzda kalmaya çalışın.
- Düzenli egzersiz yapın. Haftanın iki-üç günü sevdiğiniz egzersizleri yapmak sizi daha sağlıklı kılacaktır.