Avokadonun sağlık üzerindeki etkilerini inceleyen yeni bir derleme çalışmada, bu meyvenin metabolik sendromu tedavi etmeye yardımcı olabileceğine dair tatmin edici klinik bulgular olduğu belirlendi.
Metabolik sendrom; tip 2 diyabet, kalp hastalıkları, inme ve obezite gibi diğer sağlık koşullarının riskini artırabilecek bir risk faktörü kümesi olarak tanımlanır. Metabolik sendromun varlığına ilişkin bu risk faktörü kümesi içinde karın bölgesi yağlanması, HDL- iyi kolesterol düşüklüğü, yüksek trigliserid, yüksek tansiyon ve yüksek açlık şekeri bulunmaktadır. Bu belirtilerin en az üçünün varlığı, metabolik sendrom tanısını teyit eder.
Türkiye Metabolik Sendrom Araştırması verilerine göre kadınlarda metabolik sendrom görülme sıklığı % 39.7, erkeklerde ise %28’dir. Genel nüfusta görülme sıklığı ise % 33.9 olarak belirlenmiştir. Bir başka deyişle Türkiye’de her üç kişiden biri metabolik sendrom ile yaşamaktadır.
Sağlıklı bir diyetin uygulanması metabolik sendromu önleme ye da tedavi etmede en etkili yoldur. Yeni bir araştırma ise sağlıklı diyetin bir parçası olarak avokadonun beslenmede bulundurulmasının metabolik sendrom riskinin azaltılması açısından önemini ortaya koymuştur.
Avokado, Meksika başta olmak üzere Orta ve Güney Amerika’da yetişen avokado ağacından elde edilen bir meyvedir. Geçmişte yapılan pek çok araştırma ile avokadonun sağlık üzerinde olumlu etkileri olduğu belirlenmiştir. Örneğin, 2014 yılında yapılmış bir çalışmada öğle yemeğinde yenilen yarım avokadonun kilo vermeye yardımcı olduğu ortaya konmuştur. Daha yeni bazı çalışmalarda da avokado tüketiminin LDL-kötü kolesterolü düşürdüğü belirlendi. Avokadonun bu etkileri, içeriğindeki karotenoidler, yağ asitleri, kalsiyum, demir, çinko, A,B,C ve E vitamini gibi biyoaktif bileşikler ile ilişkilendirilmiştir.
Avokado kolesterol seviyeleri üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir
Bu yeni çalışmada araştırmacılar, avokado’nun metabolik sağlığa etkilerini inceleyen ve geçmişte yapılmış çeşitli in vivo, in vitro ve klinik araştırmaların sonuçlarını analiz ettiler. İran Mashhad Üniversitesi Tıp Bilimlerinden Hossein Hosseinzadeh ve meslektaşları tarafından yürütülen çalışmada, avokadonun metabolik sendromun risk faktörleri ile nasıl mücadele edebileceğini belirleme amaçlandı.
Hosseinzadeh ve meslektaşları, avokadonun lipit seviyeleri yani HDL kolesterol, LDL kolesterol, toplam kolesterol ve trigliserid üzerinde çok güçlü bir etkiye sahip olduğunu keşfetti.
Bir örnek olarak, lipit profili normal olan 30 ve hafif hiperkolesterolemisi olan 37 kişi ile yapılmış bir araştırmada, bir hafta avokadodan zengin bir diyet uygulaması sonucunda her iki grupta da toplam kolesterol, LDL kolestrol ve trigliserid düzeylerinde belirgin azalmalar görüldü.
Metabolik sendromu tedavi etmek için avokado yiyin
Bu çalışmada ayrıca avokadonun kilo vermede faydalı olduğuna ilişkin kanıtlar sağlandı. Araştırmacıların inceledikleri çalışmalardan birinde altı hafta boyunca her gün avokado yiyen kilolu veya obez yetişkinlerin bu süre sonunda vücut ağırlıklarında, vücut kitle indekslerinde (VKI) ve vücut yağ yüzdelerinde anlamlı düşüşler belirlendi.
İncelenen diğer çalışmalarda, avokado tüketiminin yüksek tansiyonu olan kişilerde kan basıncını düşürdüğü ve yine avokado tüketiminin ateroskleroz (plak birikimi nedeniyle damarların sertleşmesi ve daralması) riskini azaltabileceği görüldü.
Bu araştırmada incelenen çalışmaların çoğu avokadonun yenilebilir iç kısmı ile yapılmış olsa da avokadonun yaprakları, kabukları ve çekirdeklerinin de metabolik sendrom üzerinde etkili olabileceği düşünülmektedir.
Örneğin, 2014 yılında yayınlanan bir çalışmada avokado yaprağından elde edilen yağın günlük tüketiminin total kolesterol, LDL kolesterol ve kan basıncının azaltılmasına yardımcı olduğu belirlenmiştir.
Araştırmayı yürüten ekip, avokado’nun metabolik sendrom ile ilişkili risk faktörlerinin tedavisinde etkili olabileceğini belirlemekle birlikte bu konuda daha fazla çalışma yapılması gerektiğini de ifade etmişlerdir.