Çinko, COVID-19’a Karşı Korur Mu?

Sağlık ile beslenme arasında bağışıklık sistemi işlevi de dahil olmak üzere güçlü bir ilişki mevcuttur. İyi beslenme, bağışıklık sisteminin patojenlerle savaşmasını destekler ve enfeksiyon hastalıklarında gelişen iltihaplanmayı önlemeye yardımcı olur.

COVID-19 salgını devam ederken, bağışıklık sisteminin işlevini desteklemek için beslenme takviyelerine olan ilgide yoğun bir artış yaşanmıştır. Bu ilgi bilim çevrelerinde de aynı şekilde devam etmektedir ve bilim insanları bu konuya odaklı şekilde çeşitli çalışmalar yürütmektedir. Şimdiye kadar bilinen verilere göre belirli bir gıda veya takviye, bir kişinin COVID-19’a yakalanmasını engelleyemese de, bazı besinler bağışıklık sisteminin işlevini desteklemeye yardımcı olabilir. Çinko minerali bu açıdan önemli görevler üstlenir.

Çinko hakkında genel bilgiler

Çinko, insan vücudunda 300’den fazla enzimin işlevini destekleyen çok çeşitli rollere sahip temel bir mineraldir. Vücutta metabolizmanın normal bir şekilde işlevini sürdürmesini, üreme, kardiyovasküler ve sinir sistemlerinin düzgün çalışmasını sağlamak için çinkoya ihtiyacı vardır. Ayrıca bağışıklık sistemi için, özellikle beyaz kan hücrelerinin çoğalması ve olgunlaşması için de önemlidir. Beyaz kan hücreleri mikroorganizmaları yakalayıp durdurabilir ve antikor üretimini destekler. Ek olarak, iltihaplanmanın düzenlenmesinde de çinko rol oynar. Bu nedenle, normal çinko seviyeleri, enflamatuar ve bulaşıcı hastalıklara karşı insan direncini destekler.

Çinko eksikliğinin çocuklarda büyümenin gecikmesi ve enfeksiyon riskinin artmasıyla ilişkisi vardır. Aynı zamanda COVID-19’un bir sonucu olabilecek pnömoni gelişimi için önemli bir risk faktörüdür.

Çinko bu kadar önemli bir mineralken dünya genelinde 1.5 milyar kişinin çinko eksikliği yaşadığı tahmin edilmektedir.

Çinko içeriği yüksek yiyecekler arasında et, tavuk baık gibi hayvansal gıdaların yanı sıra kuru baklagiller, kabuklu yemişler ve tohumlar bulunmaktadır. Sebzelerdeki ve tahıllarda bulunan fitatlar çinko emilimini azaltabilir ve bu nedenle vejeteryanlar ve veganlar beslenmelerinde % 50 kadar daha fazla çinkoya ihtiyaç duyabilirler.

Önemli Bir Çinko – COVID-19 İncelemesinin Bulguları

Rusya bilim insanları Almanya, Yunanistan, Norveç ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki meslektaşları ile birlikte, viral enfeksiyonların ve pnömoninin önlenmesi ve tedavisinde çinkonun rolü üzerine yayınlanmış olan bilimsel makaleleri, SARS-CoV-2’nin nedenlerine ilişkin tahminlerle birlikte incelediler. Sonuçlar International Journal of Molecular Medicine’de yayınlandı.

Olabildiğince sade bir dille bu inceleme çalışmasının neler söylediğini anlatmaya çalışacağım.

Bilim insanları, bağışıklığı artırmak ve COVID-19 dahil viral enfeksiyonları önlemek için çinko içeren ilaçların kullanımına ilişkin çalışmaların sonuçlarını gözden geçirdiler. Önceki çalışmalar, çinkonun ve onu bağlayıcı maddelerin, koronavirüslere ait RNA polimerazın (viral RNA moleküllerini sentezleyen bir enzim) çalışmasını yavaşlatabildiğini ve vücutta yayılmasını baskılayabildiğini göstermiştir. Hücresel çinko alımını uyaran maddelerden biri olan klorokin, COVID-19 hastaları üzerinde test edilmiştir, ancak güçlü yan etkileri, benzer etkiye sahip diğer bileşikleri aramayı veya çinkoyu ayrı olarak kullanmayı gerekli kılmaktadır. Bununla birlikte, her iki seçenek de henüz yeterince çalışılmamış veya test edilmemiştir.

Çinkonun, soğuk algınlığı da dahil olmak üzere solunum yolu enfeksiyonlarından sorumlu rinovirüslerin çoğalmasını engelleyebileceği uzun yıllardır bilinmektedir. Akut solunum yolu hastalıklarının patojenlerini içeren rinovirüslerin gelişimine ilişkin gözlemler, hücrelerdeki çinko düzeyi artışının virüsün replikasyonunu baskıladığını ve antiviral aktiviteye sahip interferon alfa üretimini uyardığını göstermektedir.

İnceleme, çinkonun pnömonide anti-inflamatuar bir etkiye sahip olabileceğini ve akciğer dokusundaki hasarı sınırladığını gösteren kanıtları açıklamıştır. Çinko eksikliği, enfeksiyon ajanlarına duyarlılığı ve hastalığın süresini uzatır ki bu durum pnömoni gelişimi için risk faktörlerinden biri olarak kabul edilir. Çeşitli çalışmalar, çinko içeren ilaçların semptomların şiddetini ve süresini ve dolayısıyla pnömoni prevalansını azaltmadaki etkinliğini göstermektedir.

Çinkonun bir başka olası uygulaması, iltihabın modülasyonudur. Mevcut veriler, çinkonun pnömoni hastalarının akciğer dokusunda hasar azaltıcı ve anti-inflamatuar bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Çinko ayrıca vücudun bakterilere direnmesine yardımcı olur ve bakteriyel pnömoni sıklıkla ikincil viral enfeksiyonlu hastalarda ortaya çıkar.

İnceleme kapsamında değerlendirilen araştırmalara göre, yeterli çinko durumu bulaşıcı solunum yolu hastalıkları, pnömoni ve komplikasyonlarının olasılığını azaltabilir. Koronavirüs hastalığına (COVID-19) karşı mücadelede çinko alımının etkili olabileceğine dair dolaylı göstergeler de vardır, ancak COVID-19’a karşı çinko kullanımı önerisi için hala yeterli veri bulunmamaktadır.

Fazla çinko tüketmenin mide bulantısı, iştahsızlık ve mide krampları gibi olumsuz etkilere sahip olabileceğini de belirtmek gerekir. Uzun süreli ve çok fazla çinko alımı ters etki yaparak bağışıklığı düşürebilmektedir.

Kaynaklar:

https://medicalxpress.com/news/2020-07-scientists-perspectives-zinc-intake-covid-.html

https://www.medicalnewstoday.com/articles/zinc-may-have-protective-effects-against-covid-19#Connection-with-chloroquine