Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarındaki değişime bağlı olarak obezitedeki artış ile birlikte tip 2 diyabet prevelansı çok hızlı bir şekilde yükselmektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalara göre Türkiye’de diyabet görülme sıklığı %13.7 ye ulaşmış ve yaklaşık 7.5 milyon kişiyi etkileyerek ülkemizin en önemli sağlık sorunlarından biri haline gelmiştir. Öyle ki Türkiye’deki sağlık harcamalarının %25’ine yakın bir kısmı diyabet ve diyabet ile ilişkili hastalıların tedavisine harcanmaktadır. Türkiye, Avrupa ülkeleri içinde diyabet görülme sıklığı açısından maalesef ki birincidir.
Diyabet, obezite ve diğer beslenme ile ilişkili hatalar ile yakın ilişkisi olan bir hastalık olması sebebiyle doğru beslenme diyabet tedavi programının önemli bir parçasıdır. Kalorisi ve sodyum oranı azaltılmış diyetler genellikle tavsiye edilmektedir. Diyabetiklerin tuz kullanımı azaltılmış sağlıklı ve dengeli bir diyet uygulamaları gerekmektedir.
Tip 2 diyabet hastalarında kardiyovasküler hastalıklar ve böbrek yetmezliği riski artmaktadır. Hiperglisemi (kanda aşırı şeker), hipertansiyon (yüksek kan basıncı) ve dislipidemi (kanda aşırı lipitler-yağ) kardiyovasküler hastalıklar ve böbrek yetmezliği ile ilgili bilinen risk faktörleri arasındadır.
Genel popülasyon üzerinde yapılan çalışmalarda potasyumun hipertansiyon ve inme riskini azalttığına ilişkin güvenilir veriler bulunmaktadır. Ancak özellikle kardiyovasküler ve böbrek fonksiyonları sağlıklı olan diyabetiklerde, potasyumun böbrek yetmezliği ve kardiyovasküler hastalıklara etkisi bugüne kadar yeterince çalışılmamıştır.
Potasyumun rolü:
Potasyum vücuttaki tüm hücrelerin, dokuların ve organların sağlıklı çalışması için gerekli olan bir mineraldir. Potasyum; sodyum, klor, kalsiyum, fosfor ve magnezyum ile birlikte vücutta elektrolit görevi üstlenir. Bir elektrolit olarak vücut sıvılarında yer alan potasyum kas, kalp ve sinir fonksiyonlarının düzgün çalışmasında rol alır. Böbrekler ise vücuttaki potasyum miktarını dengede tutma görevini üstlenir çünkü potasyumun eksikliği ya da fazlalığı önemli sağlık sorunlarına yol açabilir.
Yeni bir araştırma:
Japonya Shiga Üniversitesi tarafından yürütülen bir çalışmaya göre potasyumdan zengin beslenmek tip 2 diyabet hastalarının kalp ve böbrek sağlığını koruyucu etki göstermektedir. Araştırmaya tip 2 diyabet hastası 623 Japon katılmıştır. Kalp hastalığı olmayan ve diüretik ilaç kullanmayan kişilerden seçilen katılımcılar ortalama 11 yıllık takip sürecinde kalmışlardır.
Bu süreçte kişilerin idrarları belli periyotlarda potasyum ve sodyum açısından değerlendirilmiştir. Çünkü idrardaki potasyum ve sodyum miktarları kişilerin bu mineralleri tüketimi açısından en doğru göstergedir.
Araştırma sonuçlarına göre idrarlarında daha yüksek miktarda potasyum bulunan kişiler, böbrek işlev bozuklukları ve kardiyovasküler problemler açısından daha düşük riskli bulunmuşlardır. İdrardaki sodyum miktarları ile bir korelasyon bulunmamıştır.
Araştırmacılara göre, potasyumdan zengin bir diyet uygulanan diyabet hastalarında böbrek yetmezliği ve kardiyovasküler hastalıkların gelişimi önlenebilir ya da en azından hastalıkların ilerlemesi yavaşlatılabilir. Geçmiş yıllarda bu konuda yapılmış çalışmalarda da benzer sonuçlar elde edildiğini belirten araştırmalılar yine de daha kapsamlı çalışmalarla bu görüşün desteklenmesi gerektiğini belirtiyorlar. Özellikle potasyum eksikliği kadar potasyum fazlalığının da önemli sağlık sorunlarına yol açabileceğinin, bu sebeple potasyum alımında dikkatli olunması gerektiğinin de altını çiziyorlar.
Potasyumdan zengin beslenmek için diyetinizde özellikle kuru baklagillere, pazı, pancar, ıspanak, domates, lahana, patates ve brokoli gibi sebzelere, avokado, muz, kayısı, portakal, çilek ve kivi gibi meyvelere daha fazla yer verebilirsiniz. Kırmızı ve beyaz etlerde de iyi miktarlarda potasyum bulunmaktadır.