Tip 2 diyabet riski olan erkekler üzerinde yapılmış yeni ve dar kapsamlı bir çalışma, 9 saatlik sınırlı bir zaman diliminde yemek yemenin kan şekerini kontrol altına almaya yardımcı olabileceğini gösterdi. Araştırmada, diğer beslenme alışkanlıklarını değiştirmeden bile kan şekerinin kontrol altına alınabileceği tespit edildi.
İnsanların tip 2 diyabet geliştirme riski birçok faktöre bağlı olarak artış gösterebilir fakat bu faktörlerden özellikle beslenme ve yaşam şekli kişilerin elindedir ve istenirse bunlarda yapılacak değişiklikler ile risk azaltılabilir.
Tip 2 diyabet riskini azaltma konusunda şimdiye kadar yapılan çalışmaların önemli bir kısmı beslenme değişikliklerine odaklanmıştır. Çok sayıdaki araştırmada, sağlıklı beslenmenin kilo ve dolayısıyla diyabet kontrolüne yardımcı olduğu belirlenmiştir. Bu çalışmalarda, diyabete zemin hazırlayan göstergelerden biri olan ve şekerin vücutta işlenememesi olarak tanımlayabileceğimiz glikoz intoleransı riskinin de sağlıklı beslenme ile azaltılabileceği gösterilmiştir.
Bununla birlikte, son yıllarda diyabet ve diğer metabolik koşulları araştıran bazı çalışmalar ne ve ne kadar yenildiğinin yanı sıra günlük beslenmenin hangi zamanlarda yapıldığının da diyabet ve metabolik diğer sağlık sorunlarını kontrol etmede anlamlı rolü olabileceğine dair kanıtlar ortaya koymuştur.
Daha önce deney fareleri ile yapılan çalışmalarda sabah 09:00 ile akşam 18:00 saatleri arasında beslenen farelerin kan şekerinde iyileşme olduğu belirlenmiştir.
Bu verilerden yola çıkan araştırmacılar çalışmayı insanlar üzerinde denemeye karar verdiler ve Avusturalya Adelaide Üniversitesi Tıp Fakültesinden araştırmacılar tip 2 diyabet riski olan 15 erkek ile 1 hafta süren bir çalışma başlattılar.
Yaşları 30 ile 70 arasında değişen ve her birinin bel çevresi en az 102 cm. olan katılımcılar her gün belirli bir zaman diliminde yemek yemeyi kabul ettiler.
Tip 2 diyabet riski yüksek olan 15 erkek katılımcıya günün sadece 9 saatlik diliminde yemek verildi. Katılımcılar bir hafta süreyle ya sabah 8:00 ile 17:00 arasında ya da 12:00 ile 21:00 yemeklerini yediler.
Bu zaman kısıtlaması dışında katılımcılara beslenmeleri konusunda bir sınırlama yapılmadı. Normalde nasıl besleniyorlarsa o şekilde beslenmelerine devam etmeleri istendi.
Çalışma kapsamında katılımcıların kan şeker seviyeleri her gün ölçüldü ve glikoz toleranslarında gelişme kaydedildi.
Araştırmacılar çalışmaları sonucunda “ne yenildiğinden çok ne zaman yenildiğinin glikoz kontrolünde etkili olduğunu” ve ayrıca araştırmaya dahil edilen kişilerde bir miktar kilo kaybı olduğunu gözlemlediler.
Katılımcılar ise yemeyi sevdikleri yiyeceklerden vazgeçmeden kan şeker düzeylerinde iyileşme olmasından duydukları memnuniyetlerini ifade ettiler.
Zaman kısıtlaması olduğunda, bizim için kötü olduğu söylenen yiyecekleri tüketsek dahi kan şeker düzeylerimizin iyileşebileceği ve hatta bir miktar kilo verebileceğimizi ortaya koyan bu çalışmanın sonuçları elbette ki dikkat çekici fakat daha kapsamlı ve uzun süreli çalışmalarla bu bulguların desteklenmesi gerekmektedir.
