Kemikler, kaslar, cilt, organ ve dokularda protein bulunur ve protein insan vücudunun hemen her bölümü için hayati önem taşır. Vücut fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde yerine getirilebilmesi için beslenme yoluyla yeterli miktarda protein alınması gerekmektedir. Protein alımı günlük olarak yapılmalıdır çünkü yağların aksine protein uzun süreli kullanım için vücutta depolanmaz.
Hipoproteinemi, en basit ifadesiyle, kanda protein düzeyinin normalin altına düşmesi olarak tanımlanır. Dengeli bir diyet ile beslenen kişilerde hipoproteinemi pek rastlanmaz ama proteinden fakir beslenenlerde ve belirli hastalıklarda ortaya çıkabilir.
Hipoproteinemi nedenleri?
Vücudun gıdalardaki proteini yeterli miktarda sindirememesi, emilim bozuklukları ya da proteinin vücutta kullanım süreçlerindeki problemler hipoproteinemiye neden olabilir. Ayrıca genel manada yetersiz beslenme ya da proteinden çok fakir beslenme de sorunun oluşmasına kaynaklık edebilir.
Beslenme ve hipoproteinemi
Hipoproteinemi, kişinin beslenmesi ile ilişkili olabilir. Özellikle kalori miktarının çok kısıtlandığı diyetler ile belli bir besin ya da besin grubunun beslenmeden çıkarıldığı durumlarda hipoproteinemi riski artmaktadır.
Beslenme ile ilişkili hipoproteinemi aşağıdaki durumlarda ortaya çıkabilir.
-Kişinin beslenme için yeterli maddi imkanı olmayanlar ve aldığı total kalori içinde proteinden gelen kalori miktarı yetersiz olanlar,
-Fetusun gelişimi için normalden daha fazla proteine ihtiyacı olan gebe kadınlar. Aşırı mide bulantısı ve kusma nedeniyle protein içeren gıdalardan yeterli kaloriyi alamayanlar,
-Anoreksiya nevroza ya da bulimiya nevroza gibi beslenme bozukluğu olanlar,
-Çok kısıtlayıcı diyet uygulayanlar. Özellikle hayvansal ve bitkisel protein kaynaklarını neredeyse tümüyle beslenmesinden çıkaranlar özellikle risk altında olan kişilerdir.
Hastalıklarda hipoproteinemi
Karaciğer, vücuttaki proteinlerin işlenmesinde anahtar rol oynar. Karaciğer düzgün çalışmıyorsa, vücut hayati işlevleri için yeterli proteini alamayabilir. Bu, hepatit veya siroz da dahil olmak üzere çeşitli karaciğer rahatsızlıklarında görülebilir.
Böbrekler vücutta filtre görevi görerek atık maddelerin idrar yoluyla vücuttan uzaklaştırılmasını sağlar. Çeşitli böbrek hastalıklarında protein, olmaması gerektiği halde idrara karışarak vücuttan atılabilir.
Ayrıca çölyak hastalığı ve inflamatuvar bağırsak hastalıkları gıdalardaki proteinin emiliminde sorunlara yol açarak hipoproteinemiye neden olabilir.
Belirtileri nelerdir?
Belirtiler değişkenlik gösterebilir, hafif ya da şiddetli olabilir.
-Yorgun, güçsüz hissetmek
-Tekrarlayan viral ya da bakteriyel enfeksiyonlar
-İncelen, kırılan ve dökülen saçlar
-Kırılgan tırnaklar ve kuru cilt
-Ruh hali değişiklikleri ve sinirlilik
-Protein açısından zengin besinlere istek duyma
Bu belirtiler demir eksikliği anemisi ya da bağışıklık sistemi sorunlarına bağlı olarak görülebilir. Bu nedenle hipoproteinemi tıbbi testler yoluyla belirlenmelidir.
Tedavi
Kan testi ile belirlenen hipoproteinemi sonrasında düşük protein düzeylerinin nedenlerine göre tedavi uygulanır. Beslenmede yetersiz protein alımı söz konusuysa proteinden zengin bir beslenme programı ile çözüm aranır. Durum çölyak hastalığı kaynaklı ise glutensiz diyet uygulanarak hipoproteinemi düzeltilmeye çalışılır. Karaciğer ya da böbrek hastalıkları hipoproteineminin kaynağı ise ilaç tedavisi ve düzenli doktor kontrolü gerekebilir. Gebeler ise aşırı bulantı ve kusmaya yönelik beslenmelerini düzenlemelidir. Doktor önerisi ile bulantı için ilaç kullanabilirler.