Homosistein, Beslenme ve Sağlık

Homosistein doğal olarak oluşan bir amino asit ve protein metabolizmasının yıkım ürünüdür. Kanda belli bir miktarda bulunması normaldir ancak fazlalığı toksik etkiye neden olmaktadır.

Yüksek Homosisteinin Sağlığa Etkileri

Yüksek homosistein seviyesinin, arter duvarlarına zarar vererek plak oluşumuna katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Yüksek seviyeler ayrıca kan trombositlerine etki edebilir ve pıhtı oluşum riskini artırabilir. Homosisteinin hücrelerin oksijen kullanma yöntemine müdahale ederek ve zarar vererek serbest radikallerin birikmesine neden olabilir. Serbest radikallerin birikimi sonucu oluşan oksidasyon, kalp hastalığı, felç, kanser ve otoimmün hastalıklar gibi birçok hastalığı tetikler. Yükselmiş oksidasyon düzeyleri genel olarak kronik enflamatuar hastalıklar, Çölyak ve Crohn hastalıkları gibi bazı bağırsak hastalıkları ile de ilişkilidir.

Ek olarak, bazı kanıtlar, homosistein düzeyi yükselmiş kişilerde Alzheimer hastalığının gelişme riskinin iki kat daha fazla olduğunu göstermektedir. Yüksek homosistein, damar hasarı, kognitif bozukluk, nörolojik komplikasyonlar, doğuştan kusurlar ve gebelik komplikasyonları gibi zararlara da neden olabilir.

Homosistein Düzeyleri Neden Yükselir?

Yetersiz B vitamini alımı ile vücutta folik asitin emilimini ve kullanımını etkileyen genetik faktörler homosistein seviyelerinin yükselmesine neden olabilir. Kandaki homosistein düzeyleri, hayvansal protein tüketen ve az miktarda meyve ve sebze tüketen insanlarda çok daha yüksek olma eğilimindedir. Yeteriz sebze ve meyve tüketimi homosisteinin düzeylerinin azaltılmasına yardımcı olan folik asit ve B grubu vitaminlerin  yeterince alınamamasına neden olur.

Homosistein hayvansal ürünler ve tahıllar gibi yüksek protein içeren gıdalarda bulunan metiyonin adlı amino asitin bir yan ürünü olarak oluştuğu için beslenmede yüksek protein alımı dengelenmelidir.

Yüksek homosistein düzeylerine katkıda bulunan diğer faktörler arasında stres, sigara, reçeteli ilaçlar, diyabet, romatoid artrit, zayıf tiroid fonksiyonu ve kahve tüketimi sayılabilir. Ne kadar fazla kahve içerseniz, homosistein seviyeniz o kadar yüksek olur. Stres kaynaklı nörotransmiterler olan epinefrin ve norepinefrin karaciğerde metoabolize edilirken folik asit gereksinimi artar. Bu da homosistein düzeylerini arttırabilir. Ek olarak, yüksek homosistein seviyeleri düşük tiroid hormon düzeyleri, böbrek hastalıkları, sedef hastalığı ve bazı ilaçlar nedeniyle olabilir. Kolesterol yüksekliği, genetik faktörler, obezite ve egzersiz eksikliği de yüksek homosistein düzeylerine neden olabilir. Ailede yüksek düzeyde homosistein veya hastalık öyküsü varsa, aktif ve sağlıklı bir yaşam tarzı olan insanlar bile risk altında olabilir.

Homosistein Düzeyleri Nasıl Düşürülür?

Kandaki yüksek homosistein düzeyleri beslenme ve yaşam şekli ile doğrudan ilişkilidir. Öncelikle beslenme ve yaşam şekli değişikliği yapılarak homosistein düzeylerinin düşürülmesi amaçlanmalıdır.  Aşağıdaki öneriler homosistein düzeylerinizi düşürmeye yardımcı olabilir.

-Kırmızı et başta olmak üzere metiyonin aminoasiti açısından zengin gıdaları azaltın

-Kahve, alkol alımınızı azaltın. Sigaradan uzak durun.

-Egzersizin homosistein düzeylerini azaltmaya yardımcı olduğu bilinmektedir. Düzenli egzersiz yapın.

-Folik asit, B12, B6 ve B2 vitaminlerinden zengin beslenin. Gerekiyorsa takviyeler yoluyla alımınızı arttırın.

-Ayrıca kolin, n-asetil sistein, metiyonin, taurin, betain ve magnezyum alımınızı arttırın.

Homosistein düzeyleri beslenme ve yaşam şekli ile düşürülemiyorsa genetik faktörler düşünülmelidir.

Homosistein Yüksekliğinde Genlerin Rolü Nedir?

Genetik değişiklikler ile homosistein düzeyleri arasındaki ilişki bilimsel araştırmalara konu olmuş ve MTHFR C677T adlı gendeki küçük bir mutasyonun B12 ve folik asitin vücuttaki kullanımını etkilediği belirlenmiştir. Bu genetik mutasyon aileden kalıtsal olarak geçmekte, bu kişiler B12 ve folik asiti aktif forma %100 dönüştürememekte ve bunun sonucu olarak da vücutta bunların eksikliği oluşmaktadır. Beslenme ve yaşam şekli değişiklikleri ile homosistein düzeyleri düşürülemediyse, bu gene yönelik spesifik testler yaptırılarak varlığı araştırılmalıdır.