Pek çok insanın sudan sonra en çok tükettiği içecekler belli miktarlarda kafein içeren kahve ve siyah çaydır. Ayrıca kola ve enerji içecekleri de kafein içeren ve sıkça tüketilen içecekler arasındadır.
Kafein merkezi sinir sistemini etkileyen bir uyarıcı maddedir. İnsan sağlığına yararları olmakla birlikte aşırı alımının zararları da bulunmaktadır.
Kafein uyarıcı etkiye sahip olması nedeniyle duyarlılığa da neden olabilmektedir. Kafein duyarlılığı ise kişiden kişiye değişmektedir. Bazı kişiler günde 4-5 fincan kahve içmelerine rağmen rahatsız olmazken bazılar sadece tek bir fincan kahve içtiklerinde uykusuzluk ve gerginlik gibi belirtiler yaşayabilir.
Kafein hassasiyetinin ölçümün yapabilen bir test bulunmamaktadır ancak pek çok insan kafein duyarlılığı açısından aşağıdaki 3 grupta yer almaktadır.
Normal düzeyde duyarlı kişiler
İnsanların çoğu kafeine karşı normal düzeyde duyarlıdır. Bu gruptaki insanlar günde 400 miligram kafeini herhangi bir yan etki ile karşılaşmadan alabilirler.
Az duyarlı kişiler
İnsanların yaklaşık %10’u bu gruptadır. Bu kişiler genetik olarak yüksek kafein alımından etkilenmezler. Günün geç saatlerinde dahi kafein içeren içecekleri yoğun miktarda tüketebilirler ve uyuyamama gibi bir sorunla karşılaşmazlar.
Aşırı duyarlı kişiler
Bu gruptaki kişiler ancak çok az miktarlardaki kafeini tolere edebilirler. Kafeine aşırı duyarlı kişilerin genetik özellikleri buna neden olabileceği gibi karaciğerlerinin kafeini metabolize etme kabiliyeti de yetersiz olabilmektedir.
Bu 3 grup dışında bir de kafeine alerjisi olan insanlar vardır. Kafein alerjisi olan kişilerin bağışıklık sistemi kafeini hatalı olarak bir düşman ya da istilacı gibi algılar ve ona karşı antikor üreterek mücadele eder.
Kafein duyarlılığı belirtileri
Kafein duyarlılığı yüksek kişiler birkaç yudum kahve içtiklerinde duyarlılığı olmayanların 5-6 fincan kahve içtiklerinde yaşayabilecekleri durumu yaşarlar, adrenalin hormonu düzeyleri hızlıca artarak bazı belirtileri birkaç saat süresince yaşayabilirler. Bu belirtileri arasında şunlar bulunmaktadır:
- Yüksek kalp atışı ve çarpıntı
- Baş ağrısı
- Sinirlilik ve titreme
- Gerginlik hissi ve kaygı
- Huzursuzluk
- Uyuyamama
Kafein alerjisi olan kişilerde ise duyarlılığı olan kişilerden farklı olarak şu belirtiler yaşanabilir:
- Ciltte kaşıntı
- Kurdeşen
- Boğaz ve dilde şişme
- Daha ağır durumlarda solunum güçlüğü ve anaflaksi
Önerilen kafein miktarları
Kafeine karşı normal duyarlılığı olan kişiler günde 2 ile 4 fincan arasında kahve içebilirler. Bu miktarda kahve içildiğinde 200-400 miligram kafein alınmış olur. Günde 600 miligramdan fazla kafein alımı önerilmemektedir. Bu öneriler yetişkin bireyler içindir çocuklar ya da gençler için tavsiye edilen miktarlar belirlenmemiştir.
Kafeine karşı yüksek hassasiyeti olan kişiler alımlarını olabildiğince sınırlamak zorundadır. Hatta bazıları için en iyisi hiç kafein tüketmemektir. Bu gruptaki kişiler günlük en fazla 30-50 miligram kafeini tolere edebilirler.
Örneğin bu kişiler en fazla 1-2 fincan siyah ya da yeşil çay içerek kafein üst sınırına ulaşmış olurlar. Çünkü 1 fincan çay 30 miligram kafein içerir. Bir fincan kafeinsiz kahvede ise 2 miligram kafein bulunur. Bir fincanında 65 mg kafein bulunan Türk kahvesi kafeine yüksek hassasiyeti olan kişiler için üst sınırın aşılması anlamına gelir.
Kafein duyarlılığı nedenleri
Kafein duyarlılığına cinsiyet, yaş ve kilo gibi pek çok faktör neden olabilir. Ayrıca şunlar kafein duyarlılığına neden olabilmektedir:
İlaçlar:
Bazı ilaçlar ve takviyeler kafeinin etkilerini arttırabilir. Teofilin içeren ilaçlar ile efedirin ve ekinezya içeren bitkisel takviyeler kafeinin etkisini arttıran bazı maddelerdir.
Genetik:
Adenosin, beyne uyku zamanının geldiğine dair mesaj gönderir. Kafein adenosin reseptörlerine bağlanır ve onları bloke ederek uyanıklığın sürdürülmesini sağlar. Bu durumda vücut ve beyin yorgun olmasına karşın uyuyamaz.
2012 yılında yapılan bir çalışmada kafeine duyarlılığı olan kişilerin ADORA2A genlerindeki bir değişiklik nedeniyle adenosinin beyne sinyal göndermesi sürecinin etkilendiği belirlenmiştir. Bu gen varyasyonuna sahip kişiler kafeine karşı yüksek düzeyde duyarlıdırlar.
Karaciğer:
Kafeine duyarlılık, büyük ölçüde, karaciğerdeki CYP1A2 enziminin aktivitesi ile belirlenir. CYP1A2 ne kadar aktif olursa, kafeine karşı o kadar az hassas oluruz. CYP1A2 aktivitesini etkileyen birkaç faktör vardır:
Yaş: CYP1A2 aktivitesi yaşla birlikte azalma eğilimindedir, bu nedenle yaşlı insanlar kafeine karşı daha duyarlı olabilmektedir.
Cinsiyet: Kadınlar erkeklerden daha düşük CYP1A2 aktivitesine sahip olma eğilimindedir.
Oral kontraseptif kullanımı ve gebelik: Östrojenler, CYP1A2 aktivitesini inhibe eder ve böylece kafein duyarlılığı artar.
Sonuç
Kafein hassasiyeti ile kafein alerjisi birbirinden farklı iki durumdur. İster duyarlılığınız isterse alerjiniz olsun kafein tüketiminizi sınırlamak olası belirtilerle karşılaşmanızı önleyecek ve genel sağlığınızı korumanızı sağlayacaktır.