Kısa Bağırsak Sendromunda Beslenme

İnce bağırsak, yenilen besinlerin çoğunun sindirim sırasında vücut tarafından emildiği yerdir. Kısa bağırsak sendromu ise ince bağırsağın yeterli uzunlukta olmaması nedeniyle yenilen gıdalardan yeterince besin alınamadığı bir sağlık sorunudur.

Genellikle bir ince bağırsakların %50’sinden fazlasının cerrahi işlem ile çıkarılması sonucunda gelişir. İnce bağırsaktaki vasküler hastalıklar, ince bağırsak tümörleri, Crohn hastalığı ya da silahlı yaralanmalar neticesinde yapılan zorunlu operasyonlar kısa bağırsak sendromunun gelişimine neden olabilir. Bebeklerde bağırsak dönüş ve pozisyon anomalileri de kısa bağırsak sendromu nedenleri arasındadır.

Kısa bağırsak sendromu belirtileri nelerdir?

Kısa bağırsak sendromu olan kişiler, uygun miktarda vitamin, mineral gibi besin ögeleri ile elektrolit ve sıvı emilimini gerçekleştiremez. Genellikle cilt ve tırnaklar sorunları, kilo kaybı ve düşük enerji dahil olmak üzere yetersiz beslenme semptomları yaşarlar. Bebekler ve çocuklarda büyüme ve gelişim geriliği olabilir. Belirtiler kişiye göre değişir ve aşağıdaki durumlardan birden fazlası yaşanabilir:

– İshal

– Yağlı, kötü kokulu dışkı

– Yorgunluk

– Kilo kaybı ve yetersiz beslenme

– Karın ağrısı, şişkinlik ve gaz

– Ödem

– Böbrek taşı

– Safra taşları

– Düşük kemik mineral yoğunluğu

Şikayetleri Azaltmak İçin Nasıl Beslenilmelidir?

Kısa bağırsak sendromu hastalarının beslenmesi kişiye özel olarak planlanmalıdır. Çünkü ameliyat sonrası bağırsağın hangi parçalarının kaldığı, uzunluğu ve işlevi beslenme yönetiminde belirleyicidir. Uzman bir diyetisyenin hazırlayacağı beslenme programı uygulanarak belirtilerin azaltılması mümkündür. Ameliyat sonrası bir süre intervenöz beslenme gerekir. Yapılan cerrahi işlemin kapsamına bağlı olarak, kişiler ameliyattan birkaç hafta sonra ağızdan beslenmeye başlar.

Aşağıda kısa bağırsak sendromu olan kişiler için genel beslenme önerileri yer almaktadır. Kişinin durumuna göre bunlardan bazıları gerekmeyebilir.

  1. Küçük, sık öğünler yenmelidir. Günde beş ila altı küçük öğün, kalori ve besin gereksinimlerini karşılamayı kolaylaştırır.
  2. Yemek sırasında sıvı alımı azaltılmalıdır. Yemeklerle birlikte içmek, ishale yol açan geçiş süresini arttırabilir, bu da yetersiz sindirim ve besin emilimine neden olabilir. Ayrıca yemekte sıvı içmek doygunluk hissini arttırarak ve kişinin iştahını azaltarak yetersiz beslenmesine neden olabilir.
  3. İshal nedeniyle vücudun susuz kalması önlenmelidir. Şekersiz sıvılar tercih edilmelidir özellikle de su tüketimi günde en az 8 bardak olarak hedeflenmelidir.
  4. Proteinden zengin, basit şekerlerden fakir beslenilmelidir. Protein, yiyeceklerin geçiş süresini yavaşlatma eğilimindeyken, meyve suları veya tatlı yiyecekler gibi basit şekerler ishale katkıda bulunabilir.
  5. Düşük yağlı beslenilmelidir. Yağ emilim bozukluğu mevcutsa, A, D, E ve K vitaminlerinin takviyesi de önerilir.
  6. Bazı kişilerin oksalat alımı azaltılmalıdır. Yüksek oksalatlı yiyecekler arasında şunlar bulunur: kuru baklagiller, koyu yeşil yapraklı sebzeler, siyah çay, kahve, çikolata, pancar, portakal, soya, buğday kepeği.
  7. İshali kontrol altına alabilecek yiyecekler tüketilmelidir. Muz, yulaf ezmesi, pirinç, haşlanmış patates, elma püresi, yoğurt önerilen gıdalardır.
  8. Multivitamin takviyesi alınmalıdır. Kan testleriyle belirlenen vitamin ve mineral eksiklikleri takviyeler yoluyla desteklenmelidir. Özellikle magnezyum, kalsiyum, demir ve B12 vitamini takviyeleri gerekebilir.