Kolesterol Hakkında Temel Bilgiler

Kolesterol, insan hücrelerinde doğal olarak bulunan yağ benzeri bir maddedir. Vücut ve özellikle karaciğer kan dolaşımı için gerekli olan kolesterolün üretiminden sorumludur.

Doğru düzeylerde bulunan kolesterol sayesinde vücutta, D vitamini ve hormonların üretimi ve sindirimin düzgün işlemesi mümkün olmaktadır.

Kolesterol vücut tarafından üretilebildiği gibi et, süt ve yumurta gibi hayvansal gıdaların tüketimi yoluyla da alınmaktadır. Beslenmesinde hayvansal gıdalara fazlaca yer verenlerde kolesterol düzeyleri yükselmektedir. Bunun nedeni beslenmede yağın ve özellikle trans yağın artması ve karaciğerin kolesterol yapımını tetiklemesidir.

Vücuttaki kolesterol düzeyleri ile kalp sağlığı yakından ilişkilidir.

Rutin bir sağlık kontrolünde genellikle kolesterol düzeyleri ölçümlenir. Bu ölçüm ile vücuttaki kolesterol üretiminin yüksek, normal ya da düşük olduğu belirlenir. Bu ölçüm sonucunda, gerekli hallerde diyette önemli değişiklikler ya da ilaç kullanımı önerilebilir.

Kolesterol türleri

Vücutta 3 farklı tip kolesterol bulunmaktadır. Bunlar düşük yoğunluklu kolesterol (LDL), yüksek yoğunluklu kolesterol (HDL) ve çok düşük yoğunluklu kolesterol (VLDL) olarak adlandırılırlar. Tüm kolesterol türlerinde trigliserit bulunmakla birlikte en yoğun olarak VLDL’de bulunur ve bunun yaklaşık yarısı trigliserit içermektedir. Trigliseritler alınan fazla kalorinin vücutta depolanmak üzere dönüştürüldüğü yağ formlarıdır.

• LDL Kolesterol

LDL genel olarak kötü kolesterol olarak bilinir. Damar duvarlarında birikerek kalp hastalıklarına ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir. Damar tıkanıklıkları, kalp krizi, felç ve böbrek yetmezliği gibi hastalıkların oluşumuna zemin hazırlayabilir.

Kandaki ideal LDL düzeyi 100 mg/dL ve daha düşük seviyelerdir. 100/129 arasındaki seviyeler kabul edilebilirdir, 130/159 sınırdan yüksek, 160/189 yüksek ve 190 üzeri değerler çok yüksek olarak tanımlanır.

• HLD Kolesterol

HDL, iyi koesterol olarak tanımlanır. Kalp sağlığını tehdit eden LDL’yi kan dolaşımından uzaklaştırmaya, damarlarda birikimini ve plak oluşumunu önlemeye çalışır.

İdeal HLD seviyesi 60 mg/dL ve üzeridir. 40 mg/dL ve altındaki değerler ise çok düşük düzeyler olarak kabul edilir.

• VLDL Kolesterol

VLDL, alınan fazla kalori sonucunda vücutta trigliseride dönüşen ve kan dolaşımında bulunan bir tür kolesteroldür. Yoğun miktarda yağ içerir ve tıpkı LDL gibi damar duvarlarında kolesterol birikimine ve plak oluşumuna neden olur. Yüksek düzeydeki VLDL kroner arter hastalığı, kalp krizi ve felç riskini arttırır.

İdeal VLDL düzeyi 30 mg/dL ve altıdır.

• Toplam Kolesterol Seviyeleri

En iyi total kolesterol düzeyi 200 mg/dL ve altıdır. 200/239 arası sınırdan yüksek, 240 ve daha fazlası ise yüksek olarak tanımlanır.

Kolesterol testi, açken alınan kan örneği ile yapılmalıdır.

Total kolesterol miktarı HDL, LDL ve trigliserit seviyesinin %20 si eklenerek bulunur. Bu değer kişinin kalp hastalığı, diyabet ve diğer bazı hastalıklar açısından riskinin belirlenmesine yardımcı olur.

Kolesterolü Etkileyen Faktörler Nelerdir?

Kadınlarda genel olarak HDL düzeyleri erkeklere kıyasla daha yüksektir. Bunun nedeni östrojen hormonunun HDL düzeylerini arttırmasıdır. Doğurganlık çağındaki kadınlarda östrojen düzeyi en yüksek iken, menopoz sonrasında azalır ve HDL düzeyleri de bundan etkilenir.

Kolesterol düzeyini etkileyen bir diğer faktör beslenmedir. Doymuş ve trans yağlar ile karbonhidratlar kolesterol düzeylerini arttırır. Bu içerikteki besinlerin sınırlandırılması kan kolesterol seviyelerinin düzenlenmesi ve düşürülmesine yardımcı olur.

Kolesterolü etkileyen bir diğer etmen ise kilodur. Fazla kilolu ya da obez olmak trigliserit düzeyinin artması gibi risk faktörlerini yükseltir. Normal kilolu olmak kalbi koruduğu gibi genel sağlık için de şarttır.

Egzersiz, kolesterol düzeyleri üzerinde rol oynayan bir diğer faktördür. Günde 30 dakikalık egzersiz kalp sağlığını korumaya, kilo vermeye yardımcı olur ve LDL düzeylerini düşürür.

Kalıtımın da kolesterol düzeyleri üzerinde rolü bulunmaktadır. Ne yazık ki bu değiştirilemez ve aileden gelen bir durum olarak varlığını sürdürür.