Nar, ülkemizde de bolca yetişen, sulu ve kırmızı taneleri ile lezzetli mi lezzetli bir meyvedir. Üstelik son derece de yararlıdır.
Birçok kişi narın tanelerindeki suyu emip çekirdeklerini dışarı atmayı tercih eder oysaki narın çekirdeği de sağlık açısından pek çok faydalar sağlar. Bu yazımızda narı neden çekirdeği ile birlikte tüketmemiz gerektiğinden bahsedeceğiz.
Narı Neden Çekirdekleriyle Yemeliyiz?
Nar çekirdekleri narın ağırlığının %3’ü kadarını oluşturmaktadır. Sert olan bu çekirdekleri çiğnemek zor olabilir ve narın tatlı keyfini sürdürürken ağzınızın tadını bir miktar bozabilir. Fakat bu çekirdekleri tüketmediğinizde aşağıdaki faydalardan mahrum kalacaksınız demektir:
- Besinsel değeri:
Narın faydalarının çoğu tanelerinin sulu kısımlarında olsa da çekirdekleri de bazı besin öğelerinden zengindir. Araştırmalara göre nar çekirdekleri E vitamini ve magnezyum için oldukça iyi bir kaynaktır.
E vitamini güçlü bir antioksidan vitamindir. E vitamini eksikliği damar sertliğine, kansızlığa, yaraların geç iyileşmesine, kısırlığa, alzheimer ve parkinson hastalıklarının gelişmesine neden olabilmektedir. Kanser ve kardiyovasküler hastalıkların önlenmesinde rol oynar.
Magnezyum ise kemik ve kasları güçlendirir, sinir sisteminin sağlıklı çalışmasına katkıda bulunur. Magnezyum eksikliği depresyona ve kaygı bozukluklarına neden olabilmektedir.
-
Lif:
Bir çalışmada nar çekirdeği unu eklenen ekmeklerdeki diyet lifi oranının %52 arttığı görülmüştür.
Nar çekirdeğinde bulunan başlıca lif türleri selüloz ve lingindir. Hem selüloz hem de lingin çözünmeyen liflerdir. Bu da demek oluyor ki sindirim sisteminde çok az değişime uğrar.
Çözünmeyen lifler tokluk hissini uzatır, dışkıya hacim kazandırır. Kolon kanseri riskini azaltmaya da yardımcı olabilir.
Nar çekirdeklerini aşırı miktarda tüketmek bağırsaklarda tıkanıklığa neden olabilir. Özellikle kronik kabızlığı olanların kontrollü miktarlarda tüketmesi önerilmektedir.
-
Antioksidanlar:
Meyvelerdeki tüm bileşenler gibi yenebilir taneleri de antioksidanlar açısından zengindir. Nar tanelerinin dışını kaplayan sulu kısım kadar olmasa da çekirdekleri antioksidanlar içerir.
Nar çekirdeklerinde flavonoidler, tanenler ve linganlar dahil olmak üzere fenolik asitler ve polifenoller bulunmaktadır.
Serbest radikallerin neden olduğu hücre hasarının, yaşlanma sürecinde ve hastalıkların ilerlemesinde ana rolü oynadığı düşünülmektedir. Antioksidanlar, serbest radikal hasarına karşı vücudun kendini savunmasını sağlar ve sağlığın korunması açısından kritik önemdedir.
-
Yağ asitleri:
Nar çekirdeklerinin neredeyse %20’si yağlardan oluşmaktadır. Bu yağın çok önemli bir kısmı çoklu doymamış yağ kategorisinde olan punisik asittir. Bu yağ türünü başka bir kaynaktan almak neredeyse imkansızdır.
Punisik asitin sağlığa yararları arasında kalp sağlığını geliştirmek, kanserlerle savaşmak, ciltte güneş ve çevresel faktörler nedeniyle oluşan hasarı önlemek ve onarmak, bağışıklığı güçlendirmek, artrit tedavisine yardımcı olmak, hafızayı iyileştirmek ve saç uzamasını teşvik etmek sayılmaktadır. Ayrıca doğal bir afrodizyaktır.
Fareler üzerinde yapılan deneylerde inflamasyonu azalttığı, insülin duyarlılığını iyileştirdiği ve kilo vermeyi teşvik ettiğine ilişkin bulgular sağlanmıştır.
Sonuç:
Yukarıda sayılan ve sağlığınıza pek çok yönden yararlı olan nar çekirdeklerini tüketmemek hiç de akıllıca değildir. Yemesi biraz zor olsa ve narın tadını buruklaştırsa da narı çekirdekleriyle birlikte tüketin. Nar çekirdeğinin bilinen hiçbir yan etkisi olmamakla birlikte kronik kabızlığı olanların dikkatli tüketmesi gerektiğini tekrar hatırlatalım.