Soğan, sarımsak ve pırasa ile birlikte allium ailesinden bir sebzedir. Allium sebzeleri keskin tatları ve tıbbi faydaları nedeniyle antik çağlardan bu yana yetiştirilmektedir. Arkeolojik çalışmalar MÖ 5000 yılına kadar soğanın kullanıldığına dair izlere rastlamıştır. Eski Mısır’da ibadet ve mezar ritüellerinde kullanıldığı bu çalışmalarda ortaya çıkarılmıştır. Yine antik çağlarda mal ya da hizmet alımında soğan takas aracı olarak sıklıkla kullanılmıştır.
Sarı, beyaz, kırmızı ve yeşil olmak üzere farklı renklerde soğan türleri bulunmakta, renk dışında boyut, şekil ve tat olarak çeşitlilik göstermektedir. Tatları genellikle yetiştirildikleri ve tüketildikleri mevsime, toprağa bağlı olarak değişmekte, daha sulu ya da daha tatlı olabilmektedir.
Soğanla ilgili bu temel bilgilerden sonra şimdi gelin soğanın faydalarını irdeleyelim ve soğan tüketimimizi arttırmamız için ne çok geçerli sebebimiz olduğunu öğrenelim.
Antioksidan Zengini Soğan
Bir orta boy sağan 44 kaloridir ve günlük C vitamini ihtiyacının %20’sini, B6, folat, potasyum ve manganez ihtiyacının %5-10’unu karşılar. Bu durumuyla vitamin ve mineraller açısından muhteşem bir gıda olduğunu söyleyemeyiz. Fakat soğan antioksidan zenginidir. Onlarca farklı antioksidan madde içerir. Özellikle antiinflamatuar bir bileşik olan kuersetin açısından çok zengindir. Kabuğa yaklaştıkça soğanın antioksidan özelliklerinin arttığı bilinmektedir ve tüketirken bu durum dikkate alınmalıdır.
Kanserle Mücadele
Allium sebzelerinin kanser önleyici etkileri üzerine çok sayıda çalışma yapılmıştır. Soğanın içeriğinde bulunan organasülfür bileşiklerin kanser önleyici etkileri bilinmektedir. İtalya ve İsviçre’de insanlarda soğan ve sarımsak gibi allium sebzelerinin tüketimleri incelenmiş, daha çok sarımsak ve soğan tüketenlerde kanser riski daha düşük bulunmuştur. Bir başka çalışmada da allium ailesindeki sebzeleri en çok tüketen erkeklerin prostat kanseri riskinin en düşük olduğu belirlenmiştir. Başka çalışmalarda da özofagus ve mide kanseri riskini azalttığına dair veriler elde edilmiştir.
Sağlıklı Kemikler İçin Soğan
Menapoza geçiş sürecindeki ve menapoz sonrasındaki kadınlar üzerinde yapılan bir çalışmada soğan tüketimi ile kemik sağlığı arasında bir bağlantı bulunmuştur. Daha sık soğan tüketen kadınlarda kemik yoğunluğunun daha yüksek ve kalça kırığı riskinin hiç soğan yemeyen kadınlara kıyasla %20 daha düşük olduğu belirlenmiştir.
Soğan Sindirimi Destekler
Bir prebiyotik olan inülin adlı bileşikten zengindir soğan. Prebiyotikler sağlıklı bağırsaklar için gerekli olan probiyotikler için besin görevi görerek probiyotiklerin çoğalmasını sağlar. İnülin ayrıca kabızlığı önlemeye, kan şekerini düzenlemeye, besin emilimini ve kemik yoğunluğunu arttırmaya yardımcıdır. İştah azaltıcı etkisi de bulunan inulin kilo vermeye de yardımcı olabilir.
Soğan ve Domatesi Beraber Tüketin
Besinlerin bir arada tüketilmesi sinerji yaratabilmekte, içeriklerindeki bileşiklerden daha fazla yararlanmamızı sağlayabilmektedir. Tıpkı soğan ve domates ikilisinde olduğu gibi… Soğanda bulunan sülfür bileşiklerin domateste bulunan likopen adlı maddenin vücut tarafından emilimini arttırdığına dair verile bulunmaktadır. Domateste bulunan likopen kalp hastalıkları, kanserler, beyin, kemik ve göz sağlığı üzerinde olumlu roller oynamaktadır.