Trans yağlar ve bunların sağlık açısından zararlı olduklarına dair birşeyler kesinlikle duymuşunuzdur.
Son yıllarda trans yağların zararları konusunda artan farkındalık nedeniyle sağlık otoriteleri trans yağların gıda üretiminde kullanılmasına kısıtlama getirmiş ve bu sayede tüketiminde görece olarak azalma yaşanmıştır. Ne var ki trans yağlar toplumların sağlığını tehdit etmeye hala devam etmektedir.
Bu yazımızda trans yağların neler olduğunu ve sağlığımız açısından neden sakıncalı olduğuna değineceğiz.
Trans yağ nedir?
Besinlerde bulunan trans yağların genel anlamda doğal ve yapay olan 2 türü bulunmaktadır. Doğal trans yağlar hayvanların bağırsaklarında üretilir, et ve süt ürünleri gibi hayvansal gıdalarda doğal olarak bulunur. Süt yağının % 2-6’sı ve etlerdeki yağın %3-9’u kadarı trans yağdır. Ancak bu ürünleri orta miktarlarda tüketerek alınan trans yağın insan sağlığı açısından tehlikeli olmadığını söyleyebiliriz.
Yapay trans yağlar ise sıvı bitkisel yağları katı hale getirmek için hidrojen eklenmesiyle elde edilir. Margarinler bu kategoridedir. Oda sıcaklığında katı formunu koruyan yağlardır.
Yapay trans yağlar kalbe zarar verir
Bazı klinik araştırmalarda diğer yağlar ve karbonhidratlar yerine trans yağ ile beslenen insanların LDL(kötü kolesterol) düzeylerinde önemli artış kaydedilmiş, HDL(iyi kolesterol) düzeyleri değişmemiştir. Buna karşın diğer yağlar ile beslenen kişilerin hem LDL hem de HDL düzeylerinde artış görülmüştür.
Bazı çalışmalarda trans yağların tüketiminin artan kalp hastalıklarıyla ilişkili olduğu belirlenmiştir. Trans yağlar yerine diğer yağların tüketilmesinin HDL kolesterolü yükselttiği ve HDL kolesterolün yükselmesinin kalp sağlığını koruduğuna dair veriler bulunmaktadır.
Diyabet riskini arttırır mı?
Bazı araştırmalarda trans yağların diyabet riskini arttırdığına ilişkin veriler bulunmuştur.
80.000 kadın üzerinde yapılan bir çalışmada trans yağları tüketen kadınların diyabet riskinin %40 arttığı belirlenmiştir.
Hayvan deneylerinde yoğun trans yağ alımının glikoz ve insülin fonksiyonuna zarar verdiği ortaya çıkarılmıştır.
Maymunlar üzerinde 6 yıl devam eden bir araştırmada yüksek trans yağ içeren bir diyetin insülin direncine ve yüksek kan şekeri için bir gösterge olan göbek yağında artışa neden olduğu tespit edilmiştir.
İltihaplanma ile ilişkilidir
Vücutta yüksek inflamasyonun; kalp hastalıkları, metabolik sendrom, diyabet ve artrit gibi pek çok hastalıkla bağlantılı olduğu bilinmektedir.
2 çalışmada trans yağların vücutta inflamasyonu arttırdığı belirlenmiştir. Özellikle kilolu kişilerde trans yağ tüketiminin inflamasyonu arttırdığına dair kanıtlar oldukça kuvvetlidir.
Kan damarları ve kanser ile ilişkisi
Trans yağların kan damarlarının iç astarına zarar verdiği bilinmektedir. Doymuş yağlar yerine trans yağların tüketildiği 4 haftalık bir çalışmada HDL kolesterolün % 21 düştüğü ve damarların %29 daraldığı belirlenmiştir.
Kadınlar üzerinde yapılan kapsamlı bir çalışmada da menopoz öncesi trans yağ tüketiminin menopoz sonrasında artan meme kanserleri ile çok güçlü olmayan şekilde bağlantılı bulunmuştur. Ancak trans yağların kanser riskini arttırdığını söyleyebilmek için daha detaylı çalışmalar yapılması gerekmektedir.
Trans yağ nelerde var?
Kızartılmış ürünler trans yağlar içerir. Ayrıca hazır pek çok gıdada trans yağlar bulunur. Bu nedenle ürün paketlerini inceleyerek trans yağ içeren ürünleri sınırlandırmalısınız. Kısmen hidrojenize ya da hidrojenize yağları alışveriş listenizden çıkarabilirsiniz. Ancak ülkemizde pek çok margarinde trans yağ oran %1’in altına düşürülmüş ve daha sağlıklı hale kavuştrulmuştur. Bu yağların kontrollü tüketilmelerinde sağlık açısından büyük bir sakınca yoktur.
Hayvansal ürünleri tüketirken de yağsız ya da az yağlı olanları tercih ederek trans yağ tüketiminizi sınırlandırabilirsiniz.