Türkiye, tüm ülkeler arasında kişi başına tüketilen tuz miktarı açısından en üstlerde yer alıyor.Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün günlük önerdiği tuz tüketim miktarı 5 gram oysaki Türkiye’de bu miktar ortalama 18 gram yani önerilenin 3 katından fazla. Aşırı tuz tüketiminin yüksek tansiyon, felç ve kalp hastalıkları açısından risk arttırıcı etkisinin olduğu ve tuz tüketimini azaltmanın bu hastalıkların ve bunlara bağlı ölümlerin azaltılmasına yardımcı olduğu bilinmektedir. Bunların yanı sıra tuz tüketimini azaltmanın böbrek hastalıkları, obezite, diyabet, kemik erimesi ve bazı kanser türlerine karşı koruyucu etkisinin olduğu da yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur. DSÖ, tuz tüketiminin önerilen miktara düşürülmesi ile dünyada her yıl yaklaşık 2.5 milyon ölümün önlenebileceğini 2010 yılı raporunda beyan etmiştir.
En sık görülen kanser grubu olan mide ve bağırsak sistemi kanserlerinin ortaya çıkışında beslenmeyle alınan fazla tuzun etkili olduğu bilinmektedir. Yirmi dört ülkede otuz dokuz populasyonda gerçekleştirilen bir çalışmada, tuz alımı (Yirmi dört saatlik idrar sodyum değeri ile) ile mide kanserinden ölümler arasında anlamlı ve dolaysız bir ilişkinin olduğunu göstermiştir. Japonya’dan elde edilen veriler de bu sonuçları desteklemektedir. Birkaç çalışmada duodenal ve gastrik ülserlere ve mide kanserlerine neden olan kronik Helicobacter pylori enfeksiyonunun tuz alımı ile de yakın bağlantısı olduğu gösterilmiştir. Yüksek konsantrasyonda tuz içeren gıdaların mideyi irrite ederek hassas bir hat oluşturduğu bunun da H.pylori enfeksiyonuna benzer ya da bu enfeksiyonun daha ciddi seyretmesine veH.pylori enfeksiyonunun mide kanserine öncülük etmesine neden olduğu belirtilmiştir. Tuz tüketiminin azaltılması ile H.pylori enfeksiyonunun azaltılabileceği ve böylece mide kanserinden korunulabileceği vurgulanmıştır.Tuz tüketiminin fazla olduğu ülkelerde mide kanseri vakalarının ve buna bağlı olan ölümlerin daha çok olduğu yapılan çalışmalarda görülmüştür.
Türkiye’de aşırı tuz yüküne sebep olan faktörler arasında ekmek, geleneksel ürünler(turşu, salamura,konserve vs.), peynirler ve diğer işlenmiş ürünler ile yemek hazırlanırken kullanılan ve masada eklenen tuzun olduğu bilinmektedir. Türkiye’de aşırı tuz tüketiminin azaltılmasına yönelik bir program yürütülmekte ve bu konuda gerekli yasal düzenlemeler ve farkındalık çalışmaları yapılarak tuz tüketimine bağlı görülen sağlık sorunlarının azaltılması hedeflenmektedir.
Tuz ile ilgili sağlığımızı tehdit eden bu karanlık tablo tuz tüketiminden tamamen kaçınmanız sonucunu doğurmamalı çünkü tuz vücudumuz için gerekli bir besin. ‘Azı karar çoğu zarar’diye atalarımız boşuna dememiş. DSÖ önerileri doğrultusunda günlük olarak 5 gram(yaklaşık 1 çay kaşığı) iyotlu tuz sağlığınızın korunmasında size yardımcı olacaktır. Tüketilen pek çok hazır besinin içinde de tuz olduğu gerçeğiniz unutmayarak yemeklerinizi hazırlarken ve sofranızda tuzu kullanırken çok daha ölçülü olmaya gayret edin ve tuz yani sodyum alımınızı dengelemek için potasyum kaynağı olan sebze ve meyvelere beslenmenizde dahafazla yer verin.
Dyt. Ayşegül Bahar
Beslenme & Diyet Uzmanı