Yavaş Yiyerek Kilo Alımınızı Önleyebilirsiniz

Pek çoğumuzun yaşamı çeşitli faktörlere bağlı olarak telaş içinde geçmektedir. Bir yerlere yetişme kaygısıyla alelacele koşuşturup dururuz. Hele ki İstanbul gibi yaşamın son derece hızlı ama trafiğin bunun tam tersi olarak aktığı bir şehirde yaşıyorsanız. Tüm bu acele etme durumu doğal olarak beslenme şekillerimizi etkiler ve yeme süremizi olabildiğince kısa tutarak zaman kazanmaya çalışırız. Ancak bu hızlı yeme döngüsü, sindirim sistemi problemlerine, daha fazla kalori tüketmemize ve zamanla kilo almamıza neden olur.

Yemek yeme miktarımızı belirleyen temel unsur beynimizin “doydun, artık yeter” mesajıdır. Beyin bu mesajı yemeğe başladıktan en az 15 dakika sonra iletmeye başlar. Öğünümüzü birkaç dakika içinde tükettiğimizde ise beynimiz bu hızı algılayamaz ve doyma mesajını gönderemez. Bu durumda ihtiyacımızdan çok daha fazlasını tüketmiş oluruz. Üstelik yeteri kadar çiğnemeden mideye gönderdiğimiz yiyecekler sindirim sistemimizin zorlanmasına ve mide-bağırsak sorunlarına neden olur.

Bu konuda yapılan bilimsel araştırmalarda da yavaş yemenin kilo vermeyi kolaylaştırdığı defalarca gösterilmiştir. Son olarak Meksika’da çocuklar üzerinde yapılan bir çalışma bu bağlamda yine anlamlı sonuçlar vermiştir. Yeme süresinin, tokluk hissi ve kilo verme üzerindeki etkileri hakkında yürütülen bu çalışmaya yaşları 6-17 arasında olan 54 çocuk dahil edilmiştir.

Çocuklar 2 gruba bölünmüşler, ilk gruptakiler araştırmacıların talimatlarına uygun olarak yavaş yemek yemişler ve uyumlu grup olarak adlandırılmışlardır. Diğer grup ise uyumsuz grup olarak sınıflandırılmış ve bu iki grup, bir kontrol grubu ile karşılaştırılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre uyumlu gruptaki çocukların vücut ağırlıkları 6 ay sonra %2-5.7 ve bir yıl sonra % 3.4-4.8 azalmıştır. Uyumsuz gruptaki çocukların vücut ağırlıkları 6 ay sonra %4.4-5.8 ve bir yıl sonra %8.3-12.6 artmıştır. Kontrol grubunda da bir yıl sonundaki artış %6.5-8.2 olarak belirlenmiştir.

Araştırmada yer alan uyumlu gruptaki çocuklara verilen talimat sadece her lokmadan sonra 30 saniye beklemekti. Bu sürenin doğruluğundan emin olmak için de 30 saniye içinde boşalan kum saatleri kullanılmıştır. Araştırmacılar çocuklara bir lokma almalarını, kum saatlerini çevirmelerini ve kum saati boşalınca, yeni lokmalarını almalarını ve yeniden kum saatini çevirmelerini söylemişlerdir. Ve uygulama bu şekilde araştırma boyunca sürdürülmüştür. Ayrıca çocuklardan her öğünden önce 1 bardak su içmeleri ve öğünler arası atıştırmamaları istenmiştir.

Kum saati eşliğinde yapılan bu çalışmada çocukların eğlendiğini ve araştırmanın oyun havası içinde geçtiğini belirten araştırmacılar, bu uygulamanın çocuklara yavaş yeme alışkanlığı kazandırmak için oldukça etkili olduğunu gözlemlemişler. Okullarda beslenme eğitimi çerçevesinde bu uygulamadan yararlanılabileceğini düşünüyorlar. Bence de anaokullarında, ilköğretimde kum saati eşliğinde yapılan eğlenceli ve öğretici olan bu uygulamadan beslenme saatleri içinde faydalanılabilir.

Araştırmacılara göre, yavaş yeme yaklaşımı pek çok diyetin aksine uzun vadede sürdürülebilir olması sebebiyle kilo vermek isteyenler açısından çok avantajlı. Çünkü bu uygulamada günlük olarak tükettiğiniz, sevdiğiniz şeylerden vazgeçmeniz gerekmez. Tek yapmanız gereken yavaş yemek ve bunu yaşamınız boyunca uygulamak. Sizce de mantıklı değil mi? Haydi 30 saniyelik bir kum saati edinin, oyuna başlayın.