KALP DAMARLARINI KORUMA DALINDA OSCARLIK MEYVE…
Karpuz mevsimi geldi. Sofralarımız şenlendi. Sabah kalkıp karpuz ve yanında protein kaynağı peynirle kahvaltı yapmak isteyenlerin sesini duyar gibiyim. Danışanlarımdan da çok duyduğum bir soru:
“Kahvaltıda karpuz ve peynir yiyebilir miyim Ayşegül?”
Ülkemizde bolca yetişen, halkımızca çok sevilen ve uygun fiyatıyla her eve girebilen karpuza yaz aylarında sofralarımızda sıkça yer verelim ama neden?.
Şimdi yaz sıcaklarının vazgeçilmezi olan, içimizin ferahlatıcısı karpuzun yararlarından söz edelim.
Likopen:
Likopen hep bahsettiğim ve sıklıkla tüketmeniz konusunda ısrar ettiğim bir antioksidan öge. Sebze ve meyvelerde doğal olarak bulunan karoten ailesine mensup kırmızı bir pigmettir ve BİRÇOK HASTALIĞA KARŞI vücudumuzu savunur. Girdiği savaşlarda ne kadar güçlü bir antioksidan olduğunu da pek çok kez kanıtlamıştır. İnsan vücudu likopen üretemez ve bu yüzden likopeni ancak besinler yoluyla vücudumuza alabiliriz.
Yapılan bilimsel çalışmalar likopenin sık kullanımıyla kalp damar hastalıkları, başta prostat olmak üzere bazı kanser türleri, diabet,
kemik erimesi ve hatta erkeklerde kısırlık riskine karşı etkili olduğu yönünde bulgular vermiştir. Likopen cilt yaşlanmasının
başlıca nedeni olan tekli oksijeni etkisiz kılan en güçlü karotenoiddir.
Karpuz, domatesle birlikte likopen zenginliği açısından başı çekmektedir. Yani yaz ayları likopen tüketimi açısından muhteşem zengin gıdalar içeriyor.
Aynı miktarda domates(herhangi bir işlemden geçmemiş) ile karpuz kıyaslandığında karpuzun likopen yönünden daha zengin
olduğu belirlenmiştir.Yine yapılan çalışmalar likopen miktarının ısı ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Likopen açısından oda
sıcaklığında korunan ve tüketilen karpuzun, soğuk tüketilen karpuza göre daha zengin olduğu saptanmıştır. Domatesi anlatırken
de zaten domatesi hafif pişirerek tüketmenin yararlarından söz etmiştik.
Sitrülin – Arjinin –Nitrikoksit (NO) :
Karpuz üzerine yapılan araştırmalar bu meyvedeki bir başka mucizeyi daha ortaya çıkardı. Bu mucizenin adı:
Sitrülin.
Özellikle kabuğa yakın beyaz bölgede ve kabukta bulunan sitrülin, vücutta arginin üretimini artırıyor. Artan arginin üretimi nitrikoksitin (NO) damarlara daha bol verilmesini sağlıyor. Peki tüm bunlar ne anlama geliyor?
NO, kan damarlarını genişletir, kanı oksijenle zenginleştirir ve tüm vücuttaki kan dolaşımını iyileştirir. Kan basıncının düşürülmesi ve dokuların iyileştirilmesi gibi birçok vücut aktivitesinde de en önemli maddedir.
Enerji ve güç verir.NO, yaşlılığa ve hareketsizliğe bağlı olarak düşer. NO düşüklüğü, yorgunluk, düşük kas kütlesi, güçsüzlük,
düşük libido ve yüksek kan basıncı gibi problemleri doğurur. Karpuzun içeriğindeki sitrülin ve argininin tansiyonu ve kan
basıncını düşürdüğü bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir.Arjinin bağışıklık siteminin güçlendirilmesi için de son derece önemli.
Bağışıklığın güçlendirilmesi için gerekli olan T-hücrelerinin üretiminde vücutta sentezi hızlandırma da yardımcı olur. Vücutta yağ
miktarını azalttığı ve kilo vermeyi hızlandırdığına ilişkin çalışmalar vardır. Amonyak gibi zehirli maddelerin vücuttan atılmasında
görev alır. Arjinin vücutta enerji üretimi ve kas yapımı için gerekli bir protein olan kreatin ve kas metabolizmasında önemli bir
kimyasal olan nitrojenin kullanılmasında rol alır. Yeni doğan bebekler kendi arjininlerini üretemezler, oysa bebekliğin ilk bir kaç
ayında gerekli bir amino asit kabul edilir. Büyüme hormonunun üretimini düzenler.
A-B6 ve C Vitamini:
Karpuz özellikle Vitamin A, B6 ve C yönünden zengindir. Yarım kilo karpuz tüketerek, günlük ihtiyacınız olan A ve C vitamininin %50’sinden fazlasını karşılamış olursunuz.
A vitaminin göz ve göz sağlığına faydalarını hep söylüyoruz. Ancak A vitaminin, embriyonun gelişimi ve büyüme için gerekli hücre
çoğalmasında ya da sivilcelerin oluşmasını engellemede etkili olduğunu biliyor muydunuz?
C vitamini ise hücrelere zarar veren, bağışıklık sitemini zayıflatan, yaşlanma ve hastalıkların başlıca nedeni olan serbest
radikallere karşı bedenimizi korur. Bağışıklık sistemimizi destekler ve antikor oluşumunu hızlandırır. C vitamini kollojen
oluşumunda yaşamsal rol oynar. Bu vitaminin eksikliği kollojen üretiminin bozulmasına neden olur. Kollojen, vücudun
bütünlüğünü sağlayan yapıştırıcıdır. Kasları iskelete, cildi kaslara bağlayan ve her şeyi bir arada tutan dokunun temeli
kollojendir. İnsan vücudu C vitamini üretemez, bu nedenle günlük beslenmemizde C vitamini içeren besinlere yer vermemiz çok
önemlidir.
B6 vitamininin karbonhidrat, protein ve yağların enerjiye dönüşümünde rol oynadığını hep söylüyoruz. Beynin normal gelişimi ve işlevi için gerekli olan ve vücut hormonlarından serotonin ve norepinefrin (ruhsal duruma etki eden)ve melatonin (vücut saatini düzenlemeye yardımcı olan) hormonunun yapılmasına yardımcı olur. Sağlıklı sinir sistemi için gereklidir.
Potasyum ve magnezyum:
Karpuz bünyesinde pekçok mineral barındırmakla birlikte özellikle potasyum ve magnezyum yönünden zengindir.
Potasyumun, beslenmede hayati önemi vardır. Vücuttaki su ve mineral dengesinin korunmasına yardımcı olur. Besinlerin hücre içine taşınması, sinir sistemindeki mesajların iletilmesi, kalp ve kaslar için önemlidir. Tansiyonu dengeler. Beyine oksijen taşıyarak zihin faaliyetlerini destekler.
Alkolün, vücuttaki fazla suyun, şekerin ve tuzun vücuttan uzaklaştırılmasında görev alır. Magnezyum ise antistres minerali olarak
bilinir. Sinir sisteminin aşırı duyarlılığını azaltarak sakinleşmeye yardımcı olur. Kandaki şekerin enerjiye dönüştürülmesinde rol
alır. Cildi düzgünleştirir, tırnakları kuvvetlendirir ve saçı güzelleştirir. Eksikliğinde halsizlik, iştahsızlık, huzursuzluk, uyku
bozukluğu, bilinç zayıflığı ve öğrenme güçlüğü görülür.
Hem potasyum hem de magnezyumun eksikliği kas ağrıları ve krapmlarına neden olur. Bu nedenle özellikle sporcuların diyetlerinde karpuz mutlaka önerilir.
İçeriğindeki yüksek su miktarı (% 90’dan fazla), vitaminler ve mineraller nedeniyle hamilelere de önerilen besinlerin başında yer
alıyor karpuz. Mide yanmasını hafifletiyor, içerdiği meyve şekerleri bulantıları hafifletiyor ve vücudun susuz kalmasını önlüyor.
Bebeğin beyin ve sinir sisteminin gelişiminde rol oynayan vitamin ve mineralleri içeren karpuzun, 300 gramında sadece 50
kalori barındırması hamilelerin diyetlerinde onu olmazsa olmaz kılıyor.
Karpuz NasılTüketilmeli?
- Karpuzu kesmeden önce yıkamanız, yüzeyindeki bakterilerin bıçağa geçmesini engeller.
- Besin değeri açısından oda sıcaklığındamuhafaza edilmeli ve ılık yenmeli.
- Karpuzun kabuğuna yakın beyaz bölgeyi ve hatta kabuğunu da yemek gerekir. Kabuğundan az şekerli reçel yapılabilir.
- Karpuzu aç karına yemek besin değerlerinden daha fazla yararlanmayı sağlar. Şeker emilimini azaltmak için de, yanında az yağlı peynir yemenin yararını da unutmayalım.
Dyt. Ayşegül Bahar
Beslenme & Diyet Uzmanı