Yorgunluğa Neden Olan 3 Besin Ögesi Eksikliği

Vücudumuzdaki trilyonlarca hücre bizim için enerji üretmek üzere çalışır. Hücreler bu işlevlerini yerine getirebilmek için de besin ögelerine ihtiyaç duyar. Eğer sağlıklı beslenmiyorsak vücut enerji üretmek için gerekli olan besin ögelerinden yoksun kalır ve bu durumda yorgunluk, halsizlik belirtileri ortaya çıkar. Eksikliğine sık rastlanılan bu besin ögeleri ise genellikle bazı vitaminler ve minerallerdir.

ABD’de yapılmış bir araştırmaya göre toplumun büyük bir kısmı pek çok önemli vitamin ve minerali günlük alınması gereken minimum miktardan daha az almaktadır. Bu çalışmaya göre ABD’lilerin %97’si potasyumu, %70’i D vitaminini, %65’i K vitaminini, %60’ı E vitaminini ve %30’u A ve C vitaminini yeterli miktarlarda almamaktadır. Türkiye’de yapılmış çalışmalarda da toplumun önemli bir kısmında pek çok vitamin ve mineralin yeterli alınımın olmadığı belirlenmiştir.

Hücre içi enerji üretiminin yavaşlamasına ve bunun sonucu olarak yorgunluğa, enerji azlığına ve daha pek çok belirtinin ortaya çıkmasına neden olan bu besin ögelerinden 3’üne özellikle dikkat edilmesi gerekir.

B grubu vitaminler

B grubu vitaminler gıdaların enerjiye dönüştürülmesinde rol alırlar. Bu grupta yer alan vitaminler; B1(tiamin), B2(riboflavin), B3(niasin), B5(pantotenik asit), B6, B12, folik asit ve biotindir. B grubu vitaminler yeterli miktarlarda alınmadığında hücrelerin enerji üretim merkezleri olan mitokondriler, bu işlevini yerine getiremez hale gelir.

Tek bir B vitamini eksikliği, gıdaların enerjiye dönüştürülmesini sağlayan biyokimyasal reaksiyonlar sürecinde aksamaya ve enerjinin üretilememesine neden olabilir. Bu sebeple her birinin ayrı ayrı önemi bulunmaktadır, fakat B12 vitamini özellikle önemlidir, çünkü yetişkinlerin %10’undan fazlasında B12 eksikliğine rastlanır. B grubundaki vitaminler enerji üretimlerindeki bu kilit görevlerinin yanı sıra hafızayı güçlendirmeye ve inme riskini azaltmaya da yardımcı olur.

Magnezyum

Magnezyum vücudumuz için hayati önemi bulunan bir mineraldir. 300 ‘den fazla metabolik reaksiyonda görev alır ki bunlardan biri de enerji üretimidir. Magnezyum, enerji molekülü olan ATP’nin oluşturulması ve depolanması için gereklidir. Magnezyum eksikliğinde mitokondriler, ATP adı verilen enerji moleküllerini üretemezler.

Magnezyum eksikliğinde görülen bir başka problem ise serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı mitokondrinin dayanıklılığının ve direncinin azalmasıdır. Bu durumda ise vücutta yangı(inflamasyon) oluşur. İnflamasyon, depresyon ve kronik yorgunluk sendromu gibi hastalıkların en önemli nedenlerinden biridir.

Magnezyum eksikliği toplumun yaklaşık %20 sini etkiler ve pek çok kişi günlük önerilen magnezyum alımını gerçekleştirmez.

Antioksidanlar

Antioksidanlar, oksijenin diğer bileşiklerle reaksiyona girmesini önleyerek serbest radikalleri etkisizleştiren kimyasal bileşiklerdir. C ve E vitamini, selenyum ve koenzim Q10 önemli antioksidanlar arasındadır. Antioksidanlar tıpkı B vitaminleri gibi mitokondriyel enerji üretiminde rol alırlar ve serbest radikallerin enerji üretim süreçlerine zarar vermesini önlemeye yardımcı olurlar.

Genel sağlıklı beslenme ilkelerine uyulması durumunda, bu besin ögelerinin yeterli alımı sağlanarak, enerji üretiminde sorun yaşamayan ve dolayısıyla zinde bir bedene sahip olunur. Yine de bu besin ögelerinin kandaki değerlerinin periyodik olarak ölçülmesinde ve eksiklikleri durumunda takviyeler şeklinde ayrıca alınmasında fayda olacaktır.