Hipertansiyon, yüksek tansiyon ya da yüksek kan basıncı toplumda en sık görülen sağlık sorunlarından biridir. Türkiye’de her üç kişiden birinde hipertansiyon görülmektedir.
Hipertansiyon, damarlardaki kanın dolaşımı için gerekli olan basıncın normalin üstünde olmasıdır. Yüksek kan basıncında kalp, kanı pompalamak için normalden daha güçlü bir şekilde çalışmak durumunda kalır. Tedavi edilmediğinde damar daralması, kalp yetmezliği, felç, kalp büyümesi, böbrek yetmezliği ve körlük gibi ciddi hastalıkların oluşumuna neden olabilir.
Normal kan basıcı nedir?
Tansiyon hesaplaması tek bir kalp atımı sırasında elde edilen iki ölçümle sağlanır. İlki sistolik kan basıncıdır. Kalbin kanı pompaladığı sırada alınan ölçümdür. İkinsici ise diastolik kan basıncıdır. Kalp atışının sonlanıp diğer atışa geçmeden önce kalp dinlenirken alınan ölçümdür. Bu ölçümler milimetre cıva cinsinden yapılır.
Tıp uzmanları normal kan basını için üst sınırı genellikle 140/90 mmHg olarak tanımlarlar. Üç farklı ölçümde tansiyon bu değerlerin üzerinde çıkıyorsa hipertansiyon teşhisi konur. İdeal kan basıncı ölçümü 115/75 mmHg’dir. Bu durumda kalp krizi ya da inme riski sıfıra yakın olarak değerlendirilir.
Tansiyon 180/110 gibi çok yüksek düzeylere çıkmadıkça herhangi bir belirti vermez. Bu yüzden ölçüm yapılmadan teşhisi zordur. Fakat erken tanının çok önemli olduğunu göz ardı etmemek gerekir ve belirtilerin ortaya çıkmasını beklemeden tansiyon ölçümleri düzenli olarak yaptırılmalıdır.
Yüksek tansiyon belirtileri nelerdir?
Yüksek tansiyon genellikle belirti vermeden varlığını sürdürür. Tedavi edilmemesi durumunda ise inme, böbrek yetmezliği ve kalp krizi gibi ciddi sorunlara yol açabilir.
Ancak tansiyonun çok yükseldiği durumlarda aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir:
-Bulanık ya da çift görme
-Sürekli baş ağrısı
-Burun kanaması
-Nefes darlığı
Bu belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız derhal doktora başvurmalısınız. Genellikle belirtiler oluşmadığından, yetişkin bireylerin en az her beş yılda bir tansiyon düzeylerini kontrol ettirmeleri önerilir.
Kimler risk altında?
Yaşlandıkça ve özellikle 65 yaşından sonra yüksek tansiyon riski artmaktadır. Bunun yanı sıra;
-Aşırı kilolular
-Yeterli egzersiz yapmayanlar
-Hatalı beslenenler
-Fazla alkol tüketenler
-Sigara içenler
-Yüksek tansiyonu olan bir aile geçmişi
Yüksek tansiyon ve beslenme
Beslenmede yapılan bazı hatalar tansiyonun yükselmesine neden olabilmektedir. Bazı besin ya da besin gruplarının beslenmede sınırlandırılması ise bu risksin azaltılmasını sağlayabilir.
Peki bu besinler hangileridir? Tansiyonun kontrol altında tutulması için hangi yiyecek ve içeceklerin tüketiminde dikkat edilmelidir?
Tuz: Tuz tüketimi ile tansiyon arasında doğrusal bir ilişiki vardır. Tüketim arttıkça tansiyonda da yükselme yaşanır. Günde önerilen bir çay kaşığı 6gr. tuz yerine ortalama olarak bu miktarın üç katı yani 18 gr. tuz tüketilir. Eğer siz de önerilenden fazla tuz tüketiyorsanız bunu azaltmanın yollarını bulmalısınız. Örneğin yemeklerinizi lezzetlendirmek için tuz eklemek yerine, baharatlar ve otlardan yararlanabilirsiniz. İşlenmiş, hazır gıdalar genellikle çok tuzludur. Tüketimlerini sınırlayın. Paketli ürünlerin ambalajlarını okuyarak içeriğindeki tuz miktarını öğrenin ve limitleri aşmadan günlük tuz alımınızı gerçekleştirin.
Doymuş yağ: Kan kolesterol düzeylerinin fazla olması kalp hastalıkları ve inme riskini arttırır. Yüksek tansiyonu olan kişiler kolesterol düzeylerini düşük tutmaya daha fazla özen göstermelidir. Çünkü ikisi birden sağlığı daha fazla olumsuz etkiler. Bu sebeple doymuş yağları sınırlandırmak ve kolesterolü kontrol altında tutmak önemlidir.
Diğer yandan tekli ve çoklu doymamış yağlar kolesterolü düşürmeye yardımcı olurlar. Beslenmenizde zeytinyağı, avokado, balık yağı ile diğer bitkisel yağları bulundurabilirsiniz. Fazla yağ tüketiminin kilo alımına neden olabileceğini de göz ardı etmeden ve aşırıya kaçmadan bu yağları beslenmenize ekleyin.
Alkol ve kafein:
Alkol tüketiminde erkekler için günde iki kadeh, kadınlar için ise bir kadeh üst sınır olarak kabul edilir. Bunun üzerindeki miktarlarda alkol alımı zaman içinde yüksek tansiyona neden olabilmektedir. Alkolün aynı zamanda kalorisi yüksektir ve kilo alımına neden olabilir. Fazla kilolar ise yüksek tansiyona kapı aralar.
Günde dört kupadan fazla kahve içme sonucunda kan basıncını yükselebilir. Bu durum kahvenin içeriğinde bulunan kafeinden kaynaklanmaktadır. Aşırı kahve tüketiyorsanız sınırı aşmamak için bitki çayları, maden suları gibi alternatif içecekleri beslenmenize eklemelisiniz.
Kan basıncını düşüren besinler
Yapılan çalışmalar yukarıda bahsedilen gıda ya da gıda gruplarının azaltılması gerektiğini söylemekle birlikte bazı minerallerin ve onları yoğun olarak içeren gıdaların tansiyonun düşürülmesine olumlu katkı yaptığını da söylemektedir. Özellikle kalsiyum, magnezyum ve potasyumun tansiyonun düşürülmesine yardımcı olduğu bilinmektedir.
Pek çok gıda bu minerallerden zengindir. Örneğin magnezyumdan çok zengin olan ay çekirdeğini tuzsuz olarak tüketebilirsiniz. Ispanak hem magnezyum hem de potasyum için çok iyi bir kaynaktır. Muz aynı şekilde çok iyi bir potasyum kaynağıdır. Bakliyatlar yüksek lif içerikleri ile kalp sağlığını olumlu etkilemelerinin yanı sıra zengin potasyum ve magnezyum içerikleri ile yüksek tansiyona karşı koruma sağlar.